VURSUNLAR BİRTANE DAHA

Susku, ranzada üst komşum, ben alt katta o üst katta yatıyor.
Pırlanta gibi biri,
ODTÜ ye değer katanlardan biri
Siyasetten uzak, babası Türkiyenin en önemli siyasilerinden biri
Çok genç yaşta tanıştı böbrek ağrısı ile
Böbreklerinde ki kum acı veriyor.
Onunla beraber acısını paylaşsam da Susku zıpla, zıplarsan kumlar dökülür demekten kendimi alamıyorum.
Zıplıyor Susku sabaha kadar.
Bu kadar temiz biri O.
Yine Vedat ve Şadi ile briç oynamaktan döndüğüm bir gece
Odaya girdiğimde Susku'yu ayaklarını tavana dikmiş buluyorum.
Acıdan kıvranıyor
Susku'nun yüzündeki acı yarattığı komik pozisyonun önüne geçiyor.
Hadi diyorum gidiyoruz.
Cevap veremiyor ağrıdan konuşmakta zorlanıyor.
Koşarak 6 katı iniyorum.
Danışmadaki görevliden rica ediyorum revirdeki ambulansı çağırıyor.
Ambulansa dediğime bakmayın içinde hiçbir techizat yok
Bir solukta yine odaya çıkıp Suskuyu indiriyorum ranzadan
Üzerine birşeyler alıp çoraplarını ve ayakkabılarını giydiriyorum.
Koluna girip aşağıya iniyoruz.
Daha ambulans gelmemiş.
Konuşturmaya çalışıyorum ağrısını unutsun diye.
Üst üste 3 tane yüksek dozajda Baraljin aldığını öğreniyorum.
Ağrısı dinsin diye...
Kusuyor yeşil yeşil... Endişeleniyorum.
Söylenerek giriyor kapıdan ambulans şöförü.
Nerede hasta diyerek.
Görmüyormu yoksa uykusu bölündü işini yapacak diye bizi mi suçluyor.
Daha Ambulansa bindiğimiz andan götürürüm ama sizi beklemem orada diyor.
Yolda uyuyup bir ağaca çıkmazsak dönersin diyorum içimden
Sıhhıye deki Numune hastahanesine geldiğimiz saat sabaha karşı 3 e geliyor.
Acilden içeriye giriyoruz.
Susku ayakta zor duruyor.
İlk defa böylesi boş bir ail servis görüyorum.
Nereye geldik diye düşünürken Susku'yu sıraya oturtup hemşire ve doktor aramaya koyuldum.
Neden sonra bulduğum bir hasta bakıcıdan nöbetçi doktorun odasını öğrendim.
Susku kolumda kapıyı çaldım ses yok yine çaldım yine yok yavaşça araladım kapıyı.
Uzunca bir oda doktor karşıda masasında uyuyor, muayene masası kapının hemen yanında
Susku'yu muayene masasına oturtuyorum.
Aldığı ilaçların vede uykusuz geçen gecelerin ardından dik durmakta zorlanıyor.
Dayan biraz diyorum
Doktoru uyandırmaya gidiyorum.
Doktor bey doktor bey kalkarmısınız deyip dürtüyorum.
Doktordan çıkan hı ne var sesini duyduğumda Susku'nun yıkıldığını görüyorum.
Koşuyorum Susku'yu doğrultuyorum.
Dönüp baktığımda doktor beyimiz uyumuş.
Gidip doktoru uyandırdığımda bizimkisi yatıyor, bizimkisini kaldırdığımda doktor uyuyor
Dayanamıyorum, Suskunun yanına oturup onun dik durmasını sağlayıp avazım çıktığı kadar bağırıyorum doktora....
Zıplayarak uyanıyor yerinde, biraz şaşkın biraz kızgın bakıyor bize doğru.
Ne var diyor.
Anlatmaya çalışıyorum.
Böbreklerinde kum var, ağrısı dinsin diye yüksek dozda üst üste baralgine almış yeşil yeşil kusuyor.
Doktor boş boş bakıp söyle hemşireye bir baralgine iğne vursunlar diyor.
Acı acı gülümsüyorum.
Doktor gülümsediğimi dahi göremeden yeniden uykuya dalıyor.
Giriyorum arkadaşımın koluna hadi gidiyoruz diyorum.
Nereye nasıl diyor.
Ambulansın gittiğinden emin.
Gerekirse sırtımda taşırım seni diyorum acil servisin kapısından çıkarken.
Şöför insafa gelmiş gidememiş bizi bekliyor arabanın içinde uyurken.
Okula ve yurda geri dönüyoruz, arkadaşımın başı omzumda
Kimse konuşmuyor
....
23/01/2012

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

JIDOKA ÖĞRETİSİ 1

MAKİNE PLANLAMA

TELDEN ARABA