ALPTEK

ODTÜ anıları biter mi?
Alptekin namı diğer Alptek Makina Bölümünden arkadaşım.
Tanıdığım için şanslı ve mutluyum diyebileceğim hayatımdaki ender insanlardan biri.
Yanında kendinizi neşeli mutlu hissedebileceğiniz bir dost.
...
Alptek ile tanışmam 2. yurdun kantininde oldu.
Bursa Anadolu Lisesinden gelmişlerdi üçü de; Alptek, Murat ve Tansel.
Levent, Süha ve Serdar ile birlikte oturuyorlardı.
Tam bir Bursalılar toplantısı gibi
Levent tanıştırmıştı hepimizle. Murat ile aynı mahallede oturuyorlardı Bursada.
ODTÜ de onların birinci senesinin bizim ikinci senemizin ilk günleri idi.
Biz üniversitede onlar lisede hazırlık okumuşlardı.
Çayımızı içip konuşuyorduk
Sohbetin konusu ODTÜ ve yurtlar üzerine yoğunlaştığı bir anda
"HHHAAAAKKKK TTUUUUU" ve hemen peşinden "HHÜÜÜÜÜÜÜPPPPPPP" sesi duyuldu
Katindeki tüm gözler hemen bizim gurubun üzerinde yoğunlaştı.
Evet sesler Alptekinden çıkmıştı
Bu ufak tefek yüzünden gülücük eksik olmayan adamdan.
Yurtlar bölgesinin Alptek ile tanışmaları böyle olmuştu.
O gün anlamıştım Alptek, hayatımızda sevdiğimiz bir renk olacaktı.
...
U3 te yani okulun en büyük anfisinde ilk fizik dersimizdi.
Dersten kalan arkadaşlarla beraber sınıf mevcudumuz 300 kişiyi buluyordu.
Önümüzde zorlu bir dönem gözüküyordu.
Dersi veren öğretim görevlisinin ciddiyetini anlatmayan kalmamıştı.
O gün bölümdeki arkadaşların da Alptek ile tanışma zamanı gelmişti.
Elinde bir kova ile gelmişti
Birde ip.
Kısaca anlattı senaryoyu
Anfinin sağ ön tarafında aldık yerimizi
En ön sırada Alptek, önünde kova ve kovaya sarkıttığı ip.
Arkasında her sırada ikişer kişi bizler.
Erdoğan hoca karşı kapıdan göründü.
Bir taraftanda mikrofonu boynuna asmaya çalışıyor.
Kürsüye doğru ilerlerken "Günaydın" dedi ve
Kovaya ipini sarkıtmış Alptek ile gözgöze geldi
Şaşkın bir ses ile "Oğlum ne yapıyorsun?" diye sorma gafletinde bulundu.
Alptek gayet sakin "Balık tutuyorum."
Başını kovaya doğru uzatarak "Oğlum oradan balık çıkarmı?"
"Çıkmaz mı hocam?"
"Çıkmaz tabii"
Kovadan ipi çeken Alptekin "Arkadaşlar burada balık yokmuş." sözü ile
Hepimiz asıdık küreklere,
Biz kürek çeker gibi yaparken anfide sanırım kahkaha atmayan kalmamıştı.
Bölümün Alptek ve Bursalılar ile tanışması idi
...
Alptek, U3 önündeki uzun eşşek oyunlarınında vazgeçilmez oyuncusu idi
...
Yoğun geçen bir haftanın acısını çıkarıyordum yurttaki yatağımda
Başım yastığı gördüğü anda gözlerimi kapatmıştım.
Kolay kolay gördüğüm rüyalarımı hatırlamam
Bu sefer rüyamda Alptek bana sesleniyordu
"Okaaannnn, Okaaannn" fısıltı ile karışık bir sesleniş.
Odadaki arkadaşları uyandırmamaya çalışarak
Hani koluma çimdik atmasa
Etim acımasa ben rüyamda güzel güzel konuşurdum ya
"Ne oluyor, saat kaç?" dedim uyku sersemi
"Beşe geliyor"
"Eeeee"
"Kalk kalk hadi Eskişehir'e gidiyoruz bira içmeye"
Alptek'e hayır demek mümkün mü.
Şeytan tüyü var bu adamda
Bülent, Süha, Alptek ve ben Yurtlar bölgesinden Eskişehir yoluna kadar yürüdük.
Pazar gününün ilk ışıkları ile girdik Eskişehir'e
Ne mümkün o saatte açık birahane bulmak.
Oturduk, otogar yakınında bir sabahçı kahvesine
Bira da varmış çay da
Başladık ohel ile
King oyunun tüm çeşitlerinden sonra briç derken
Havanın kararması ile dönelim artık dedik.
Birahane niyeti ile geldiğimiz Eskişehir'de
Sabahçı kahvesi ve müdavimleri de tanımışlardı Alptek'i.
...
İkinci dönemin sonu idi.
Yurtlar bölgesinde bir otobüs dolusu Bursalı bir araya geldik.
Hep beraber bir otobüs kiralayıp döneceğiz Bursa'ya
Bize özel bir otobüs dur dediğimizde duracak git dediğimizde gidecek.
Mezitlerde mola verdik
Resimler çektirdik.
Otobüs yeniden koyuldu yola
Biz en arkada oturuyoruz muavin ile sohbette
Aslında sohbete katılmaya çalışıyoruz Alptek ile muavin arasındaki
Otobüs yavaş yavaş çıkıyor rampayı eh ne de olsa çakma O302 bu
Uzakta bir motosiklet neredeyse aynı hızdayız.
Hangisi diğerini dolduruşa getirdi hangisi hareketlendi hatırlayamadım
Sanırım muavindi otobüsün önüne doğru koşup kapıyı açan
Motosikletteki köylü amcanın kasketi kapıp
Arka kapıdan iade eden
Yüzündeki şaşkınlığı unutamadığım sadece motosikletli değildi
Tüm otobüs donup kalmıştı işte...
...
Soğuk bir kış günü idi
Lapa lapa yağan kar uğurluyordu bizi Ankara'dan
Otobüsün önden ikinci sırasına yerleşmiştik Alptek ile beraber
Yolculuk çetin geçecekti ama yanında Alptek varsa saatlerde sürse bitmesin dersin.
Mezit boğazına geldiğimizde hava iyice kararmıştı.
Otobüsün farları yolu değil lapa lapa yağan karı gösteriyordu sanki
Çetindir Mezit boğazı aynı dereyi 11 köprü ile geçersin
Karşıdan gelen araç yok yol heran kapanacak gibi.
Bir varsak diyoruz İnegöl'e sonrası kolay
Alptek her beş dakikada bir fırlıyor ayağa yola bakıyor.
Kurulmuş saat gibi dakik
Cam kenarında oturuyor
Arada ben de uyuyorum ona fırlıyorum ayağa yola bakıp hah kapandı kapanacak diyoruz
Ama Alptek sektirmiyor beş dakika da bir ayakta
Sonunda bitiverdi yanımızda muavin
"Gençler" diye söze başladı
Bizim gözümüz yolda
"Siz her ayağa kalktığınızda tüm otobüs fırlıyor ayağa" demez mi
Yol bitiverdi o anda bizim için
Kahkaha ile gülmemek için zor tuttuk kendimizi.
....
Biter mi hiç Alptek ile ilgili anılar
O bende tek bir renk değil birden fazla rengin biranda görülmesi
Artık sizde tanıyorsunuz sevgili dostum Alptek'i...

4/12/2011

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

JIDOKA ÖĞRETİSİ 1

MAKİNE PLANLAMA

TELDEN ARABA